Pazar , 1 Mart 2015
Anasayfa » Yazarlar » Tarihin büyülü dünyasına bohem yolculuk
Tarihin büyülü dünyasına bohem yolculuk

Tarihin büyülü dünyasına bohem yolculuk

Karaköy ve civarında uzun bir süredir yaşanan hareketliliğe son yıllarda Pera, Galata ve Çukurcuma’nın popülaritesindeki artışın ilham verdiğini düşünüyorum. Yaşanan bu hareketlilik ve dönüşümde binaların çehreleri eskiye sadık kalınarak güzelleştiriliyor. Ben bu değişimi binaların dokusu değişmeden sanki kokusu değişiyor diye yorumluyorum. İşte Çukurcuma Turnacıbaşı Sokak’da yer alan ve geçmişin izlerini hissedebildiğiniz “Corinne Hotel” de kokusu değişen bu yapılardan biri. 100 yıl önce Mimar Kemalettin tarafından inşa edilen 3. Vakıf Han onarım ve restorasyonun ardından artık oldukça şık bir butik otel olarak hizmet veriyor. Milli mücadele sırasında Atatürk’e destek vermiş olan İtalyan opera sanatçısı Madame Corinne’in adını taşıyan bu butik otel ile aynı adı taşıyan Brasserie’sine otelin genel müdürü Kartal Bozacıoğlu’nun davetiyle geçtiğimiz günlerde gittim.

Corinne Hotel 39 adet farklı ve şık döşenmiş odasında misafirlerini ağırlıyor. Yüksek tavanları, mermer merdivenleri, tuğla duvarları, aydınlık ve geniş camları ile adeta sizi zamanda yolculuğa çıkarıyor. Corinne Hotel’i gezerken Kartal Bey’den bagajı kaybolan ya da gelmeyen misafirler için hazırlamış oldukları özel valizleri olduğunu ve misafir odaya çıktıktan sonra sempatik bir sürpriz olarak bu valizi odaya yönlendirdiklerini öğrendim. Bu uygulamanın Türk turizmi için çok önemli bir referans olduğunu düşünüyorum. Sanatı, sanatçıyı ve yeni yetenekleri de destekleyen Corinne Hotel’in her ay farklı yetenekleri konuk eden bir de “Sanat Galerisi” var. Benim gittiğim tarihte Güven Kıraç’ın resim sergisi otelin duvarlarını süslüyordu. Yemek öncesinde o gün faaliyete geçen yüksek masalar ve deri bar sandalyeleriyle dikkatimi çeken ve duvarları özel resimlerle süslenmiş küçük barda Kartal Bey ve otelin sahibi Av. Suat Ballı ile sohbet şansım oldu. Bu keyifli sohbet sırasında binanın tarihi ve tadilat sırasında yaşananlar hakkında ilginç bilgiler aldım. Ayrıca Corinne Brasserie’nin açılıştan itibaren otelin giriş katında hizmet verdiğini ve yakın zamanda yan binanın alt katında daha geniş bir kullanım alanına sahip yeni yerine geçtiğini öğrendim. Biz de yemek için diğer binaya geçtiğimizde gözüme ilk olarak çıtır çıtır yanan şömine takıldı. Corinne Brasserie’nin kışın dostlarınızla evinizin salonunda sohbet ediyormuş hissi uyandıran bu şöminesi, bahar ve yaz aylarında ise gizli kalmış bahçesiyle aranılan bir mekân olacağını düşünüyorum. Corinne Brasserie’nin mobilyaları eskinin yeniye adapte edilmesiyle farklı bir gizem ve uyum sağlıyor. Bu farklılık mönüye de yansımış.

Türk ve Dünya Mutfağı ağırlıklı olan mekânın mönüsünde çok özel ve yöresel lezzetleri de bulmanız mümkün. Geceye iki farklı çorba deneyerek başladık. Közlenmiş patlıcan ve kırmızıbiber çorbası. Her iki çorbanın yoğunluğu damak tadıma çok uygundu. Sunumlarının da göz zevkime fazlasıyla hitap ettiğini söylemeden geçemeyeceğim. Özellikle patlıcan çorbası buram buram köz kokuyordu. Çorbaların ardından 14 çeşit mezenin küçük tabaklarda servis edildiği meze tabağı sofradaki yerini tüm ihtişamıyla aldı. Tadımlık mezelerden cevizli yeşil zeytin, nar ekşili bombay fasulye pilaki, ılık mücver, Girit ezme ve biraz diri olan ahtapot salatasını beğendim. Meze düşkünü biri olarak farklı tatlar arayanlara tavsiye edebileceğim bir tercih.

Meze şöleninden sonra benim için gecenin sürprizi Kartal Bey’in talimatıyla masamıza geldi. Aslen Konyalı olan Suat Bey’in özel olarak Konya’dan getirdiği ustasının maharetli ellerinden çıkan ve dumanı üstünde tüten Konya’nın meşhur etli ekmeği beni benden aldı. Bana göre İstanbul’da yiyebileceğiniz en iyi ilk beş alternatif arasında olduğunu düşünüyorum. Sadece bu etli ekmeği yemek için buraya gelebilirim. Corinne Brasserie Türkiye’nin önde gelen lezzetlerini çeşitli dokunuşlarla yorumlayarak misafirlerine sunuyor. Ben de ana yemek olarak bu bakış açısıyla hazırlanan muskatlı patlıcan salatası ile servis edilen dağ kekikli pirzola ve taze baharatlarla marine edilmiş kırmızı şaraplı tarçınlı sos ve kuskus ile sunulan dana bonfileyi denedim. Her ikisinin de pişirilme oranı, marinasyonu ve kullanılan baharat uyumu adeta damağımı şenlendirdi.

Sıra tatlıya geldiğindeyse Kartal Bey tiramisu, sufle ve limonlu cheese cake denememi istedi. Beni en fazla misafirin masada kendisinin hazırladığı tiramisu etkiledi. Bu tatlının oldukça farklı bir deneyim olduğu kanaatindeyim. Fiyat kalite performansını makul düzeyde bulduğum Corinne Brasserie’nin geçmişten bugüne bir yolculuk yapmak isteyenler için doğru tercih olacağını düşünüyorum.

Adres: Turnacıbaşı Cad Ayhan Işık Sok No: 41 Beyoğlu/ İstanbul

(Tel: 0212 293 94 94)

(www.corinnehotel.com)

 

***

 

Sabah kahvaltısına yeni bir alternatif

 

Maple Barrel yaklaşık üç ay önce İstanbul’da açılan ve son dönemin trend yiyeceklerinden ‘Amerikan ekmeği’ olarak anılan pancake mekânlarından biri. İşletmenin ortaklarından Oğuz Turan ve Kaan Kıyak’ın daveti üzerine bir pazar sabahı Maple Barrel’a gittim. Gençliğimin geçtiği Fenerbahçe sokaklarının havasını bile bu vesile ile solumak beni eski hatıralarımla tekrar buluşturdu. “Buraların dili olsa da konuşsa” diye aklımdan geçirmedim desem yalan olur. Oldukça genç ve dinamik girişimciler olan Oğuz Turan ve Kaan Kıyak’ın yarattığı Maple Barrel ahşap ve metal ağırlıklı bir dekorasyona sahip. Bu küçük mekânda büyük boy kablo makaralarından yapılmış masalar mevcut. Sıcak ve samimi bir atmosferi olan Maple Barrel’da sadece tatlı ya da tuzlu pancake çeşitleriyle içecek alternatifleri sunuluyor. Şunu söylemeliyim ki Maple Barrel’da tüm ayrıntılar düşünülmüş ve her şey buraya özel olarak dizayn edilmiş. Bu açıdan beni en fazla ahşap servisler ve ahşap bıçaklar etkiledi. Maple Barrel lezzetlerine bu farklı bakış açısının ve mutfakta hünerli elleri ile pancakeleri hazırlayan genç tiyatro sanatçısı Orkun Başarır’ın lezzet kattığını düşünüyorum. Porsiyonların oldukça doyurucu olan Maple Barrel’da dört adet pancake 12 farklı sos, peynir ve salam çeşitleriyle ile servis ediliyor. Reçel çeşitlerinden tadı karamelin daha sıvısını andıran süt reçeli ve vişne reçeli favorimdi. Ama pancake ile zeytin ezmesinin uyumuna da bayıldım. Bu arada Nutella ve taze meyve kombinasyonunun da hakkını yememek lazım. Soslar küçük kâselerde servis ediliyor ama biter diye korkmayın zira bittikçe yenileniyor. Bir hafta sonu kahvaltısı için yanında mis gibi demli bir çay ile oldukça iyi ve doyurucu bir alternatif olduğunu söyleyebilirim. Maple Barrel ‘da kahvaltı seçeneği dışında dört pancake ile hazırlanan ve her pancake katı arasına cheddar peynir ile dana jambon konularak servis edilen “Salty (tuzlu) Maple Burger” beni gerçekten etkiledi. Farklı kahve seçenekleri ve pancake dışında crep alternatifleri de sunan Maple Barrel’da kişi başı ortalama 20 ile 25 TL ödeyerek yemek yemenin de ötesine geçip mutlu olabilirsiniz.

Adres: Fener Kalamış Cad. No: 67/B Fenerbahçe/ İstanbul

(Tel: 0216 345 15 54)

(www.maplebarrel.com.tr)

 

***

 

Ethemefendi’de tatlı bir mola

 

Tatlı ve börek evlerde çok sevilen ama bir o kadarda dışarıdan alındığında herkesin mutlu olamadığı yiyecekler kategorisindedir benim için. Bunun nedeninin genelde herkesin çocukluğunda evde yapılan böreğin ya da tatlının tadını aramasından kaynaklandığını düşünürüm. Bu nedenle de sadece tatlı ve börek alternatifi olan işletmelerden davet aldığımda, gittiğimde yapacağım değerlendirmeden rahatsız olurlar mı endişesi taşıdığımı ve tedirgin olarak gittiğimi bilmenizi istiyorum. Erenköy Ethemefendi Caddesi üzerinde son dönemde açılan Zerde’nin sahipleri Cem Bey ve Ayşe Hanım’dan davet alınca da aynı tedirginliği yaşamadım dersem yalan olur. Ama evime de çok yakın olduğu için bir fırsat yaratıp açıldığından beri merak ettiğim Zerde’ye gittim. Küçük ama bir o kadar da sempatik bir mekân olduğunu söylemeliyim. Önünde dört- beş masalık bir oturma alanı var. Cem Bey ve Ayşe Hanım ile ben de bu masalardan birine oturduk.

Oldukça keyifli ve uzun bir sohbete kırk yıl hatırı olan kahve ile başladık. Ama kahvenin İstanbul’da kolay kolay bulamayacağınız “Adana gar kahvesi” olduğunu da bilmenizi istiyorum. Bu özellikli ve nefis kahvenin ardından Antep Mutfağı’nın en özel lezzetlerinden olan “Zeytin Böreği” ve “Peynir Böreği”ni tattık. Çok sevdiğim ve yine İstanbul’da her yerde bulamayacağınız zeytin böreğini oldukça başarılı buldum. Tarhun ile yapılan ve tarhun tadının peynirden daha baskın olduğu peynir böreğinin de özellikle tarhun sevenler için iyi bir seçenek olduğunu düşünüyorum. Bu ikilinin ardından yine Antep usulünde el açması yufka ve Antep peyniri ile yapılmış “Su Böreği”ni denedim. Üzeri baklava yufkası ile kaplanarak pişirildiği için çıtır çıtır olan su böreği tek kelimeyle mükemmeldi.

Bu kadar börekten sonra biraz da tatlı yiyelim dedik ve tatlı çeşitlerinden denedik. Ne yalan söyleyeyim oldukça iddialı oldukları ve yine Antep peyniriyle hazırladıkları künefe damak tadıma uygun değildi. Ama tattığım havuç dilimi, fıstıklı burma kadayıf, baklava ve tatlı çeşitlerini belli bir çizginin üzerinde ve başarılı bulduğumu bilmenizi istiyorum. Ancak bu tatlılar arasında beni en fazla fıstıklı burma kadayıf etkiledi. Gördüm ki gelirken boşuna tedirginlik yaşamışım. Yolunuz Erenköy’den geçerse börek ve tatlı çeşitlerini denemek için uğramanızı öneririm.

Adres: Ethemefendi Cad. No: 82/C Erenköy/ İstanbul

(Tel: 0216 355 55 74)

 

***

 

7 ÖNERİ / 7 yorum

 

» ÖNERİ: NaN Şişhane- Şişhane/ İSTANBUL

yorum: Zar böreği mutlaka denenmeli.

» ÖNERİ: Izaka Restaurant- Taksim/ İstanbul

yorum: Ahtapot carpaccio çok başarılı.

» ÖNERİ: Rodop Köftecisi- Merinos/ BURSA

yorum: Kaşarlı köftesi ve kuru fasulyesi muhteşem.

» ÖNERİ: Namlı Börekçi- Beşiktaş/ İSTANBUL

yorum: Kıymalı ve ıspanaklı börekleri etkileyici.

» ÖNERİ: Brasserie Polonez- Caddebostan/ İSTANBUL

yorum: Falafel salatası denemeye değer lezzette.

» ÖNERİ: Karadeniz Döner ve Pide- Beşiktaş/ İSTANBUL

yorum: Kuyrukta uzun süre beklediğinize değiyor.

» ÖNERİ: Gaziantep Lahmacun, Döner ve Pide Salonu- Göztepe/ İSTANBUL

yorum: Dönerli kaşarlı pidesini denemelisiniz.

[email protected]

Twitter: @yiyosiciyos

Facebook: yiyosiciyosyaziyos

İnstagram: yiyosiciyosyaziyos

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Hakkında Reha Tartıcı

Reha Tartıcı