Taraf Gazetesi Düşünmek Taraf Olmaktır
Alejandro González Iñárritu’nun En İyi Film dâhil dört dalda Oscar kazanan filmi “Birdman”, çekimlerinden oyunculuğuna, anlattığı konuya yaklaşımından ince göndermelerine dek oldukça iyi bir film
En İyi Film Oscar’ını kazanan bir yapım için eleştiri yazısı yazmak oldukça zordur. Olumsuz eleştirileriniz olursa “adam Oscar almış, sen kimsin” diyenler çıkar, olumlu eleştiriler yapılsa, “adam Oscar almış” zaten denir. Gerçi bu durum her film için geçerlidir. İşte eleştirmen tüm bunlara karşın yine de filmle ilgili gördüklerini ve hislerini açıkça yazabilen kişidir. Yani son dönemde zannedildiği gibi bilgisi olmadan ahkâm kesen kişi değildir.
Amores Perros/ Paramparça Aşklar ve Köpekler ile hayatımıza giren ve sonrasında çektiği filmlerle bizi kendisine daha da bağlayan bir yönetmen Alejandro González Iñárritu. Her filmi aynı derecede zevk vermese de anlatmak istediği konuyu, biraz hüzünlü kimi zaman çarpıcı şekilde anlatan biri o. Son filmi “Birdman” veya (Cahilliğin Umulmayan Erdemi) önceki çektiği filmlere göre daha neşeli ve anlatımsal olarak farklı.
Biutiful’a kadar farklı hikâyeleri karakterlerin gözünden anlatıp sonunda birleştiren Iñárritu bu sefer başından sonuna neredeyse hiç kesilmeyen bir film çekmiş. Burada son iki yıldır En İyi Görüntü Yönetmeni Oscar’ına ambargo koyan Emmanuel Lubezki’ye de şapka çıkarmak gerek. Ve neredeyse tek planda çekilmiş izlenimi veren filmiyle Hollywood’a dair çok güzel göndermelerde bulunurken Raymond Carver’ın yeniden hatırlanmasını sağlamış.
Riggan Thomson (Michael Keaton) sinemada Birdman isimli bir süper kahramanı oynarken oldukça popüler olmuş ancak sonradan karakteri öldürüp rolden ayrılmıştır. Artık eskisi gibi ünlü olmayan Riggan’ın tek isteği Carver’ın “What We Talk About When We Talk About Love/ Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz” oyununu Broadway’de kendi yorumuyla sergilemek ve bu sayede hem eski ününe kavuşup hem de oyuncu olarak başarısını kanıtlamaktır.
Riggan yardımcı oyuncu Ralph’den hiç hoşlanmazken adamın kafasına sahne ışığı düşünce onu değiştirmek için birini arar ve metot oyuncusu Mike Shinner’ın (Edward Norton) müsait olduğunu öğrenir. Tiyatroda sorunları olan kızı Sam’i (Emma Stone) asistanı yaparak yeniden bağ kurmaya çalışan, diğer aksaklık ve oyuncularla ilgilenen Riggan, bir taraftan da kendisini hiç bırakmayan yıllar önce oynadığı Birdman ile uğraşmaktadır.
Batman ve Beetlejuice karakterlerini oynamış olan Keaton, Riggan Thomson rolüne tam oturmuş. Ayrıca Ralph yerine geçecek oyuncu aranırken Woody Harrelson, Michael Fassbender, Robert Downey Jr. üzerinden yapılan, artık herkesin süper kahramanları oynadığı atfı da çok sağlam. Üstelik bu aktör kısırlığında (!) cankurtaran görevi gören Mike’ı oynayan Edward Norton’un da Hulk’ı canlandırdığı düşünülürse.
Iñárritu bir oyuncunun artık çok hatırlanmasa da hayatının her döneminde aynı egoyu taşıdığını bizlere keyifli bir şekilde gösteriyor. Tabii oynanan kimi karakterlerin de oyuncu üzerindeki etkisi ve hayat boyu üzerine yapışması ayrı bir nokta.
Birdman sadece Riggan üzerine kurulu değil. Yönetmen bütün karakterlerine eşit mesafede durarak hepsine aynı şekilde yaklaşıyor. Bu sayede seyirci de onların her hâlini görüyor ve sahne arkasının esasında egolarla birlikte nasıl daha da karmaşık olduğuna tanıklık ediyor.
Riggan’ın hiç de bilmediği Broadway dünyasında kendisini kanıtlama çabası ve daha filmin başında mistik güçleri varmış izlenimi verilmesi nedeniyle bazı anlarda Jerzy Kosinski’nin Being There’indeki Chance karakterini anımsattığını söylemek lazım. Ancak Riggan’ın mistik güçleri olup olmadığına takılmamak gerek, sonuçta o filmin hoş unsularından biri.
Filmin başındaki Carver’a ait olan, “Peki hayattan istediğini aldın mı bari?/ Aldım evet/ Peki ne istemiştin?/ Bu dünyada sevilmek ve sevildiğimi hissetmek” şiiri zaten başta aktörler olmak üzere herkesin, özellikle de egosu şişkin olanların bir isteğini yansıtıyor. Ve Riggan’ın hatta Mike’ın ve diğer karakterlerin de istediği bu.
Unutmadan Iñárritu orijinal senaryoda filmin sonunda Johnny Deep’in Riggan peruğu ile onun kulisinde belirmesini ve arkada Karayip Korsanları 5’in afişinin olmasını yazmış. Böylece sahnenin nasıl bir döngü olduğunu vurgulamayı planlıyormuş ama sonradan bu fikirden vazgeçmiş. Açıkçası Birdman’in şimdiki sonu düşünülürse oldukça da iyi yapmış.
BIRDMAN
Yönetmen: Alejandro González Iñárritu
Görüntü Yönetmeni: Emmanuel Lubezki
Senaryo: Alejandro González Iñárritu, Nicolás Giacobone, Alexander Dinelaris, Armando Bo, Raymond Carver
Oyuncular: Michael Keaton, Zach Galifianakis, Edward Norton, Andrea Riseborough
*
Not:
Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:
