Pazar , 31 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Dolar artıyor Merkez bakıyor
Dolar artıyor Merkez bakıyor

Dolar artıyor Merkez bakıyor

Faizleri indirin talimatı üzerine dolar artmaya başladı ve bir türlü durmuyor.
Dün doların fiyatı Türk parası karşısında hızla yükselerek 1 Amerikan Doları 2 lira 65 kuruşun üzerine çıktı.
Doların yükselmesinde euro/dolar paritesinin 1.05 düzeyine gerilemesinin etkisi var tabii. Ama parite dolar lehine değişirken bu defa Türk parası euro karşında değer kazanamıyor. Dolayısıyla yarım euro ve yarım dolardan oluşan sepet kur sabit kalması gerekirken hızla yükseliyor. Dün sepet kur 2 lira 72 kuruşa yükseldi. Oysa sepet kurun 2 lira 60 kuruş düzeyinde olması gerekiyordu. Demek ki sorun bizden kaynaklanıyor. Çünkü diğer gelişmekte olan ülke paraları Türk parası kadar hızlı değer kaybetmiyor.
Peki, niye Türk parası hızla değer kaybediyor?
Kaybediyor, çünkü artık Türk parası talep edilmiyor. Yatırım ikliminin bozulması, ucuzlayan Türk mallarına ve varlıklarına talebi durdurdu. Oysa yatırım iklimi düzelse ve öngörülebilir bir hukuk sistemi olsa Türk parası bu kadar değer kaybettiği için ucuzlayan Türk mallarına ve yatırım araçlarına talep çoğalacağı için Türk parası değer kaybetmezdi. Ve yatırımlar hızlanacağı için büyüme hızı artar, işsizlik azalırdı. Ama gelin görün ki durum pek de iç açıcı değil. Enflasyon artıyor, işsizlik artıyor, ihracat azalıyor, büyüme hızı geriliyor, beklentiler olumsuza dönüyor.

 


MERKEZ’İN FAİZ ARTIRMASI ŞART

Peki, Türkiye bu kötüye gidişten nasıl kurtulabilir?
Türkiye için yeni bir yol haritası gerekiyor bu kötüye gidişten kurtulmak için. Şöyle; yeni yol haritasına göre önce Merkez Bankası’nın kısa vadeli faizleri yükseltmesi gerekiyor. Böylece faiz ve döviz kurunda istikrarı sağlayıp yeni yol haritasına göre devam etmesi şart. Aksi takdirde yani Merkez bu faiz düzeyinde diretirse döviz fiyatları daha da artacak, böylece ekonomi Şubat ayının ardından ikinci bir şok yaşayacak. Dolayısıyla bu yıl yüzde 4 olarak beklenen büyüme hızı, bırakın çokça tekrar edilen yüzde 2 düzeyini, negatife gerileyecek. Zaten 2014’te 10 bin 822 dolardan 10 bin 414 dolara gerileyen kişi başına gelir 10 bin doların altına düşecek.

 

TÜRKİYE 2030’DA SON DÖRTTE YER ALACAK
Hemen kişi başına gelirin azalmasına bir örnek verelim. Türkiye 2030 yılında 1,6 trilyon dolarlık milli geliriyle ilk 20 büyük ekonomi arasında ancak 17. sıraya gelebiliyor.
Oysa AKP iktidarı sürekli 2023’te dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi içerisinde yar alacağımız propagandasını yapıyor. Bırakın ilk ona girmeyi 12. bile olamıyoruz. Meksika 12., Endonezya 13. oluyor. Bir de iktidarın bu ülkede 2023’te 25 bin dolar olacağını ileri sürdüğü kişi başına gelirin 2030 yılında ancak 18 bin dolar olabileceği tahmin ediliyor.
Gelelim 2030’un en büyük 20 ekonomisinin sıralamasına;

 


Ülke        Milli gelir (Trilyon $)

ABD                       24,8

Çin                         22,2

Hindistan               6,6

Japonya                   6,4

Almanya                 4,5

Brezilya                  4,0

İngiltere                  3,6

Fransa                     3,3

Kanada                   2,6

Rusya                      2,4

İtalya                       2,3

Meksika                  2,3

Endonezya             2,1

Avustralya             1,9

Güney Kore           1,9

İspanya                   1,8

Türkiye                   1,6

Suudi Arabistan    1,3

Nijerya                    1,0

Hollanda                1.0


Kaynak: U.S. Department of Agriculture

 
İşte dış ticarete konu mal üretimine kaynak ayırmayan, lüks AVM, lüks konut, lüks lokanta yapan Türkiye’nin durumu böyle. Ancak 2030 yılında en büyük ekonomiler arasında ancak ilk yirminin son sıralarında kendisine yer bulabiliyor. Oysa ihracata ve imalat sanayiine kaynak ayırsa bu ülke ilk 10 arasında kesinlikle yer alabilirdi. Dünyada paranın ucuz olduğu son 13 yılda büyük bir fırsat kaçırıldı, kaynaklar, taşa toprağa gömülüp heba edildi.


[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Etiketler: