Usta İngiliz oyun yazarı Philip Ridley’nin eseri “Kara Vanilya Kafe”, sevginin anlamını sorguluyor. Oyun, Seçil Honeywill’in başarılı çevirisi ve Lerzan Pamir’in usta yönetmenliğinde, Talimhane Tiyatrosu’nda.
Talimhane Tiyatrosu’nun kadınlığın karanlık uçurumuna baktığı oyunlarından biri Kara Vanilya Ormanı. Kara Vanilya Kafe tabelasının yanından geçip girdiğimiz sahneye kurulmuş olan ve izleyicilerin bir kısmının masalarda ağırlandığı Jemima Robinson imzalı sıcacık kafe dekorunun yarattığı müthiş illüzyona kapılıyoruz elbette. Londra’nın varoşlarında doğup büyümüş 16 yaşındaki Andrea’nın anlatmaya can attığı öyküsünü dinlemeye bu renkli atmosferin yarattığı rehavetle başlıyoruz ki bu da sonradan duyduklarımızın etkisini defalarca katlıyor muhtemelen.
TEK İSTEĞİ SEVİLMEKTİ…
Andrea bir yandan su kaynatıp çay demleyerek, giyinip soyunarak, saçlarını çözüp bağlayarak, hatta kafesinde ağırladığı konuklarıyla tatlı tatlı söyleşerek anlatıyor yenip yutulması zor hikâyesini. Dünyanın dört bir yanındaki istenmemiş, sonra da terk edilmiş milyonlarca çocuktan biri olan Andrea’nın tek isteği sevilmek, sarılmak, yaslanmak… Koskoca gezegende gerçekten bir başına bırakılmış, kendi yolunu çizmek zorunda kalmış bütün öksüzler gibi o da şaşkın ve kayıp; hiçbir sorusuna yanıt bulamamış, kendisini hiçbir acıdan koruyamamış.
ÖZGE ERDEM’E DİKKAT
Bizi iliklerimize kadar titreten eziyetler onun yaşamının sıradan anları; uzak dursun istediğimiz uçurumdan kaçışı yok. Özge Erdem’in incelikli performansıyla hem dünyanın gerçeklerinden bihaber kalmış bir yeniyetme, hem tek cevabın aşk olduğunu düşünen tutkulu bir genç, yer yer de -özellikle- öteki kadınlara karşı dişlerini çıkarıveren bir kadın olan Andrea’yı ne yazık ki bu coğrafyada da çok yakından tanıdığımız kadınlık hallerinde soluksuz izliyoruz. Sözcükleriyle kurduğu dünyanın ayrıntılarını kendi deneyimlerimizle tamamlıyoruz çoğu kez. Türkiye’de Kürklü Merkür ve Korku Tüneli oyunlarıyla tanınan Philip Ridley’nin sarsıcı monologlarından biri olan Kara Vanilya Ormanı, Seçil Honeywill’in akıcı çevirisi, Lerzan Pamir’in dinamik rejisi ve Özge Erdem’in müthiş yorumuyla sezonun mutlaka izlenmesi gereken oyunlarından biri.
Neslihan Güzeran