
Gökdelenler arasında sanat
İstanbul’un Maslak bölgesi yüksek gökdelenlerle dolu bir iş merkezi olarak bilinir ki doğrudur. Ofislerle dolu bu dünyaya sanat ve sanatçılar da sebat ederek dâhil oldu. Bunun en önemli nedeni açılan müzeler ve sanat galerileri. Paranın olduğu bölgede sanat da kendi yolunu bulabiliyor. Tabii ki gökdelenler arasında…
ÖLÜ DÜNYA
Elgiz Ailesi, 2001 yılında kurdukları müzeyi halka açarak çok iyi bir iş yaptı. Baby Giz Plaza’nın alt katında bulunan Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi, kalıcı ve geçici sergileriyle sanatseverleri sevindiriyor. Müzede hâlihazırda devam eden serginin adı: “Küçük Yüzler Büyük Bedenler.” Sergide ilginç objeler ve eserler var. Bunlardan bazıları alışık olduğumuz ölçülerin dışında. Girişte solda sizi Robert Gligorov’un “Ölü Dünya” adlı çalışması karşılıyor. Sanatçının sekiz manken kullanarak yaptığı çalışma etkileyici. İlerlediğinizde Mahmut Aydın’ın 2014 tarihli eseri ile karşılaşıyorsunuz. 210 santim boyundaki eserin adı: “Çarşafa Bürünmemek.”
HAZİRAN’DA AÇIK HAVA SERGİLERİ
Tracey Emin’in battaniye üzerine aplike ve işlemeyle ortaya koyduğu eserler de kadına şiddetin gündemden hiç düşmediği bu günlerde görülmeye değer. Tam bu noktada Hande Şekerciler’in çok etkileyici heykelini zikretmeden geçmeyelim. Epoksi ve akrilikten yapılan heykelin kırmızıya boyanmış ve katıksız şiddeti vurgulayan yüzü sizi daha ilk bakışta çarpıyor. Şekerciler bu esere “Kalbimin Derinliklerinde” adını vermiş. Müzenin bir de sürekli sergi bölümü var ki hazır gitmişken onu da görün lütfen. Üst katta aynı serginin devamı var. Maslak’taki Elgiz Çağdaş Sanatlar Müzesi’nin terasında haziran ayından itibaren açık hava sergileri yeniden başlayacak. Sanırız çok keyifli olacak.
MURAT ERDİN