
Bizi biz yapan kültürel miras
Ankara’daki müze, kültürel mirası, aslında “daha somut” hale getiriyor.
“Somut olmayan kültürel miras“ ifadesi sözlü kültür yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılan bilgi, beceri ve deneyimleri içeriyor. Türkiye’yi Türkiye yapan kültürel miras ise hepimizin duyduğu, dinlediği, bildiği masallar, destanlar, söylenceler, âdetler, gelenek ve görenekler, doğum, evlenme ve ölüm gibi toplumsal olaylar, Nevruz ve Hıdırellez gibi mevsimsel kutlamalar, ritüeller ve şölenlerdir.
Bu kültürel mirasa halk hekimliği, mutfak kültürü, doğa olaylarıyla ilgili yorumları da ekleyebilirsiniz. 2014 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesinde Türkiye’nin 11 mirası bulunuyor. Bunlar; Meddahlık, Mevlevi sema töreni, Nevruz, Karagöz, âşıklık geleneği, geleneksel sohbet toplantıları, Alevi-Bektaşi ritüeli olan semah, Kırkpınar yağlı güreşleri, keşkek yemeği, mesir macunu ve tabii ki Türk kahvesi. 2013 yılında Ankara Altındağ’da kurulan bir müze işte bütün bu kültürel mirası gözle görülür, elle tutulur hâle getirmeyi amaçlıyor.
“Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi” adıyla kurulan müzenin kurucu başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz. Müzeye girdiğinizde sizi Gazi Üniversitesi Türk Halk Bölümü öğretim üyeleri karşılıyor ve müzeyi gezdirmeye başlıyor. İçeride sizi Karagöz- Hacivat gösterisi bekliyor. Geleneksel bir Türk evinde gelin odasını ve mutfağı geziyorsunuz. “Evde kalmış kızlar” için hazır tutulan “kısmet açma kilidi” dikkatimizi çekiyor. Müzeyi oda oda gezerken “Sen benimle aşık atamazsın”, “Bu işe kalıbımı basarım“ yahut “sen ne dolaplar çeviriyorsun” gibi halk ağzındaki deyişlerin nereden geldiğini ve türlü geleneklerimizin nasıl doğduğunu öğreniyorsunuz hem de bir güzel sözlü sınava tabi tutuluyorsunuz. Çalışmadan gitmeyin. Adres: Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, Talatpaşa Bulvarı, Öz sokak, Kaleli Konağı. Altındağ/ ANKARA
Murat Erdin