Pazartesi , 1 Haziran 2015
Anasayfa » Her Taraf » Ne bu hiddet bu celal
Ne bu hiddet bu celal

Ne bu hiddet bu celal

 

SERVAN ALTIKANAT*/ Cumhurbaşkanı’nın, uzlaşmanın, sulhun tarafında olması ve herkesi kucaklaması gerekir. Mitingler yaparak halktan bir siyasi partiye rey istemesi, muhalefet partilerine verip veriştirmesi ”tarafsızlık” umdesinin bariz ihlalidir, suçtur.

 

 

Erdoğan’ı izlerken, oturduğum koltukta gerildikçe geriliyorum. Karşımda, bir savaş meydanında, eli silahlı askerlerine yüksek sesle seslenen bir komutan var sanki…

Sürekli hedef gösteriyor. Kin ve hiddet saçıyor. Bir insan bu kadar mı “kutuplaştırma” heveskârı olur?

Ettiği laflara bakın:

Bunlar başörtüsüne düşman, İmam- hatibe düşman, Kâbe’ye düşman, dine düşman, Diyanet’e düşman, Kur’an’a düşman… Bunlara 7 Haziran’da gününü gösterin.” (mealen)

Bu nasıl bir haletiruhiyedir? Başkanlık hayali, zihninde bir bonzai etkisi yaratmış anlaşılan. Sağlıklı düşünme yetisini kaybetmiş.

Zira bilinci yerinde, normal, aklıselim bir insan, kalabalıkların karşısında böyle fütursuzca esip gürlemez.

Cumhurbaşkanı’nın, uzlaşmanın, sulhun tarafında olması ve herkesi kucaklaması gerekir.

Mitingler yaparak halktan bir siyasi partiye rey istemesi, muhalefet partilerine verip veriştirmesi ”tarafsızlık” umdesinin bariz ihlalidir, suçtur. Mitingde Kur’an-ı Kerim kullanması, dini siyasete alet etmektir ki bu da gayri etiktir.

Üstelik elinde tuttuğu o kutsal kitap çok net bir biçimde der ki; “Hırsızlık haramdır.Rüşvet haramdır. İsraf haramdır. Baskı ve zulüm haramdır.

İngiltere’deki son seçimi işaret ederek “Seçimi kaybeden üç partinin başkanı istifa etti. Batılı istifa ediyor da siz niye etmiyorsunuz?” diye sesleniyor muhalefete…

Peki, kendisine sormak lazım: Misal gösterdiği İngiltere’de, İncil’le kürsüye çıkan bir lider görülmüş müdür?

İngiltere’de bir bakan çocuğu yada bir banka müdürü evinde, ayakkabı kutuları içinde milyon dolarlar, çelik kasalar ve para sayma makineleri ile yakalansa, o müdür ya da bakan çocuğu mu, yoksa onlara operasyon çekenler mi soruşturulur?

İngiltere’de bir bakan, 700 bin TL’lik bir rüşvet saati taksa, o bakanın akıbeti ne olurdu acaba?

İngiltere’de bir başbakanın oğlu ile arasında geçen telefon konuşmasında, “evdeki paraları sıfırla” dediği ortaya çıksa, o başbakanın akıbeti ne olurdu acaba?

İngiltere’de bir maden ocağından 301 ceset çıksa idi ne olurdu acaba sayın Cumhurbaşkanı?

 

EVREN VE BERKİN

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kenan Evren’in ölümü ile ilgili “Bizim bir geleneğimiz var, ölünün arkasından kötü konuşulmaz” dedi.

Anlaşılan Bakan Yılmaz ile Cumhurbaşkanı Erdoğan farklı geleneklerden geliyorlar. Zira biz Erdoğan’dan, 15 yaşındaki masum bir çocuğun, Berkin Elvan’ın ölümünün arkasından oldukça kötü laflar işitmiştik.

 

Ah be çocuk!

Umudun çocuğu,

Kara kaşlı, zeytin gözlü Berkin.

269 gün uyudun, uyanamadın.

Kuş olup uçtun gittin buralardan.

Şimdi Okmeydanı sensiz, Türkiye sessiz.

Bütün ekmeklerde, bütün bakkallarda

senin kokun.

Sanki koşarak tekrar döneceksin buralara.

Ve ülkeyi cehenneme çeviren,

arkandan “terörist” diye bağıran,

anneni yuhalatanların karşısında,

uçuracaksın uçurtmanı…

Ah be çocuk, Ahh!

(Servan Altıkanat)

*Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü

[email protected]

Etiketler: