Salı , 26 Mayıs 2015
Anasayfa » Her Taraf » Farklı sorular sormak
Farklı sorular sormak

Farklı sorular sormak

KAHRAMAN ÇAYIRLI*/ CHP’nin Merkez Türkiye Projesi hem iktisadi hem jeopolitik açıdan ayakları yere basan, çok anlamlı bir proje. Şu anda bu projeyi konuşuyorsak bu bile çok güzel bir adım.

 

Lâfı çok dolandırmamak gerek, esas mevzu şu aslında: Her gün aynı excel sayfasına bakmak değil (ki o da diğerinden farksız bir “şık kölelik” bir açıdan) de ölerek çalışmak. Ofislerde toplanan bir grup takım elbiseli insanın, sahada kan ter içinde “gerçek”ten çalışan zavallı insanlar üzerinden para kazanması. Uzun uzun tektip koridorlarda, tuhaf holding kokularında, tüm dünyayı kaplayan halıflekslerde cisimleşen iğrenç bir çarktan söz ediyorum. Her şeyin çoktan metalaştığı yani para karşılığı alınıp satılan ticari eşyalara dönüştüğü yetmezmiş gibi fasonlaşmasından, taşeronlaşmasından.

Marx’a göre sendikaların en önemli işlevi, işçilerin öz-güvenlerini artırması ve örgütlerini güçlendirmesidir.(*)

Yatağan ve Soma’da “sendika”nın ne olduğunu hepimiz kendi gözlerimizle görmüştük. Çok ağır bedellerle, kesif karabasanlarla. Bursa’da neler yaşandığını da hep birlikte “uzaktan” izliyoruz. Ama işçiler “hayır” dediğinde, mevzunun ucu paraya değdiği an, gidişat nasıl da değişiyor, görüyoruz.

Farklı sorular sorabilmemiz lâzım öncelikle. Daha da ayrıştırıcı değil artık bilâkis birleştirici, biraraya getirici sorular… CHP’nin Merkez Türkiye Projesi gibi tıpkı. Hem iktisadi hem jeopolitik açıdan ayakları yere basan, çok anlamlı bir proje olduğunu düşünüyorum; ne kadar gerçekleşebilir, toplum bu projeye ne kadar güvenir, inanır şimdiden bilemeyiz belki ama şu anda bu projeyi konuşuyorsak bu bile çok güzel bir adım bence…

HALK AFYONU: “SÖRVAYVIR”

Her yerden gözümüze giren, –narsisizmin plâstik kolları– selfie çubuklarının arasında Bursa’da yaşanan gelişmeleri ne kadar doğru okuyabiliyoruz? Bir çeşit halk afyonuna dönüşen “sörvayvır”dan fırsat kalırsa tabii, konuşmamız, tartışmamız gereken çok önemli konular var. Ben sokaklarda dilenen Suriyeli aileler diyeyim siz pahalı arabaları anlayın. Ben Yatağan’ın köyünden, Fransa’nın kasabasından söz edeyim [Yedinci siren çaldığında, Taraf, 29 Nisan 2015] siz Soma’daki o zavallı genç adamları hiç unutmayın. Ama hiç.

(*) Alex Callinicos, Toplum Kuramı, İletişim Yayınları, sayfa 154

*Şair- Yazar

[email protected]