
Bir usta ile, Sarkis Abi ile vedalaşmak
RAGIP ZARAKOLU/ Hrant Dink ve Gobelyan’dan sonra bir “kurucu” daha bizimle vedalaştı. Bir kez daha eksildiğimizi hissettim. Onlar Batı Ermenicesinin genç kuşaklar arasında canlanmasına, yaşamını sürdürmesine inanılmaz katkı sundular.
Bir ustayı daha yitirdik, Agos’un acısını paylaşıyorum. Sevgili ailesinin acısını paylaşıyorum.
Hrant Dink ve Gobelyan’dan sonra bir “kurucu” daha bizimle vedalaştı.
Bir kez daha eksildiğimizi hissettim.
Onlar Batı Ermenicesinin genç kuşaklar arasında canlanmasına, yaşamını sürdürmesine inanılmaz katkı sundular.
Sarkis Seropyan, yıllarca Gobelyan ile birlikte adeta lengüistik bir arkeolog gibi çalıştı. Öğrenmede de, öğretme de öncü oldu.
Aynı zamanda tarihî Ermenistan coğrafyasının yorulmak bilmeyen bir gezgin ve kâşifi idi Sarkis Abi.
O bir artizan olma yanında, yetkin bir entelektüel olmayı da başarmıştı. Proleter ruhunu asla yitirmeden…
Onun Kadırga’daki atölyesini asla unutmayacağım.
Ama onun manevi varlığı bizimle birlikte var olmaya devam edecek, her zaman.
Agos, olması gereken yolda ilerleyip, kurumsallaşmasını mükemmelleştirir, yeni binasına geçerken, ustamız bize, “haydi çocuklar, yılmadan, yorulmadan yola devam!” diyor.
Kurucular, cesaretle Ermeni kimliğinin meşalesini kadim Konstantiniye/ İstanbul kentinde yeniden tutuşturma cesaretini gösterdiler, zor zamanlarda.
Yıkılmadan, ayakta durmayı başardılar.
Mahkemeler yıldırmadı onları.
Onlara müteşekkiriz. Ve her zaman öyle olmaya devam edeceğiz.
Celal Başlangıç’ın deyimi ile, “tabuya ilk yumruğu indiren” Belge kurumu olarak da, en candan Belge dostlarından, en üretken yazarlarımızdan birini yitirmenin acısı içindeyiz.
Belge’nin en içten dostu oldu hep, Hrant Dink, Sarkis Çerkezyan, Krikor Kolukısa gibi… Mekânımızı bir sohbet mekânı kıldılar hep.
Bombalandığımız günlerde o kadar az dostumuz vardı ki. 90’lar bir korku cumhuriyeti idi.
Bitmek bilmeyen, araştırma tutkusu ile, bizimle birlikte Belge okurlarını çok erken bir dönemde Hemşin kimliği, Ermeni tarihinin en kadim, en eski dönemleri, Ermeni mitolojisi ile buluşturdu.
O kadar istiyordu ki, masal derlemesinin bir an önce çıkmasını.
Ne yazık ki kısmet olmadı.
Belge, kurucusu Ayşe Nur’u yitireli kör topal gidiyor, ama kuyruğu dik tutmaya devam ediyor. Sarkisler, Krikorlar, Dinkler gibi dostlarının verdiği moral ile.
Onlar sayesinde bugünleri de gördük şükürler olsun.
İlk 24 Nisan anmasının kitabı olan, “Huşartsan”, Hrant ve Sarkis Abinin başucu kitabı idi. Bir başka kitap ve belge kurdu, Tomas Abi bir yerlerden bulup getirmişti Agos’a, ilk kuruluş günlerinde…
Şükürler olsun, 24 Nisan anması artık, anavatana, Bolis’e döndü.
Şükürler olsun.
Hakikat sonunda mutlak galebe çalacak.
Sarkis Abi, ebediyen bizden sonra da yaşayacaksın yaptıkların ile.