Taraf Gazetesi Düşünmek Taraf Olmaktır
Açık oy gizli sayım ve seçim hileleri
ALİ AĞCAKULU* / Bütün faktörler gözönüne alındığında “Açık Oy Gizli Tasnif” yeniden mi geliyor, diye düşünmeden, edemiyor insan. Bakalım Türkiye adil bir seçim yapabilecek mi?
Türkiye, 1942’de Milletvekili Seçim Kanunu’nu yaparak Çok Partili Sistem’e geçmiştir. Ancak 1946 seçimlerinden hemen önce “Açık Oy, Gizli Tasnif” benimsenerek seçimlere gidilmişti. Dolayısı ile 1946 seçimlerinin üzerindeki şaibe hiçbir zaman kalkmadı. Çok Partili Sistem’e geçişin bu ilk seçimlerinde CHP 395, DP 64, Bağımsızlar da 6 milletvekili çıkarmışlardı.
CHP iktidarını devam ettirmek için bu yola başvurmuştu. Uluslararası sistemin baskılarından dolayı Çok Partili Sistem’e geçen CHP “Açık Oy Gizli Tasnif” ile son bir defa daha iktidara geçti. Böylece dört yıllığına da olsa kendini güvenceye almış oldu.
Türkiye’de iktidardaki partilerin en çok sevdikleri şeylerden biri de seçim sistemlerine, seçim bölgelerine ve seçimin kendisine müdahale ederek iktidarlarını devam ettirmek.
1950-60 yıllarında uygulanan “Çoğunluk Kuralı” ile bir çevrede en çok oyu alan parti o seçim çevresindeki tüm vekillikleri alıyordu. Böylece Demokrat Parti 1950’de yüzde 53,4 oy ile sandalyelerin yüzde 83,6’sını aldı. CHP ise yüzde 39,8 oy ile sandalyelerin yüzde 14,4’ünü aldı. 1950-60 arasındaki bu adaletsiz seçim sisteminin, 27 Mayıs’a zemin hazırladığı bile düşünenler vardır. Bu arada Menderes 1954 seçimlerinde üç ili kaybedince hemen gereğini (!) yapar. CHP’nin kazandığı iki il olan Malatya ve Konya’dan Adıyaman ve Nevşehir ayırılıp il yapıldı. Osman Bölükbaşı’nın Kırşehir’i de ilçe yapılarak intikam alındı.
Yakın zamanda benzer bir adaletsizlik 2002 seçimlerinde görülür. Seçim barajından dolayı DYP yüzde 9,5, MHP yüzde 8,3, Genç Parti yüzde 7,2, DEHAP yüzde 6,2, ANAP yüzde 5,13, SP yüzde 2,5 almış ancak Meclis’e girememiştir. Toplamda halkın yüzde 46,3’ü Meclis’te temsil edilememiştir. AKP ise yüzde 34 oy ile Meclis’te 363 sandalye alarak tek başına iktidar olmuştur. AKP’nin Seçim Barajı’nı neden kaldırmadığı daha iyi anlaşılıyor.
2003 yılından itibaren SEÇSİS’e (Bilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi) geçilmiştir. SEÇSİS, İçişleri Bakanlığı’nın MERNİS ve Adalet Bakanlığı’nın UYAP sistemlerini kullanarak seçimleri yapmaktadır. Anayasa’nın 79. maddesi ihlal edilmektedir. Aslında seçimleri YSK değil, İktidar yapmaktadır. Yani her türlü müdahaleye açık bir sistem kullanılmaktadır.
Son yerel seçimlerde trafolara kediler girmiş ve bazı yerlerde sayımlar karanlıkta yapılmıştır. Ayrıca sandık hilesi yaptığı tespit edilen bazı kişiler yargılanmış ve ceza almıştır. Devletin ajansının manipülasyonlarını da unutmamak gerekiyor.
Haziran 2015 seçimlerine doğru giderken seçimi uygulayacak kurumlar hakkında bazı bilgiler aktarmak istiyorum: 2014 yazında bütün okul müdürleri görevlerinden alınarak, yerlerine iktidara yakın okul müdürleri atanmıştır. Şimdi bu yeni atanan okul müdürleri seçimi yürüteceklerdir. AKP’nin okul müdürleri ile temaslar yürüttüğü bilinmektedir. SEÇSİS güvenli bir yazılım değildir. Müdahalelere açıktır. Türkiye Geneli Elektrik kesilebileceğini gördük. Seçime müdahale provası gibiydi.
Bütün bu faktörler gözönüne alındığında “Açık Oy Gizli Tasnif” yeniden mi geliyor, diye düşünmeden, edemiyor insan.
Bakalım Türkiye adil bir seçim yapabilecek mi?
*Yıldız Teknik Üniversitesi, Tarih Bölümü
http://twitter.com/aliagcakulu
