Bazen bir ulusun ne kadar büyük acılarla boğuştuğunu anlatmak için bir tane film çekmek bile yeterlidir. O filmin gücü konu hakkında yazılacak kitapların, yapılacak konuşmaların, çekilecek belgesellerin çok ötesinde olabilir. Sinemayı da esasında güçlü bir sanat dalı yapan öğelerden biri budur. Sudan’ın uzun yıllardır yaşadığı iç savaş ve bu savaşta acı çeken insanların dramı ne yazık ki kimi ünlü Hollywood ... Devamını Oku »
Etiket Arşivi: ali abaday
Erdoğan’ı değil Cumhurbaşkanı’nı öldürdüm
Daha çok sinema yazılarından tanıdığımız Ali Abaday geçtiğimiz günlerde sessizce ilk romanını okurlarıyla paylaştı. Labirent yayınlarından çıkan “Tanrıların Şatosu” isimli kitap Türkçe’de pek alışık olmadığımız bir kurguya sahip. Romanın başında Türkiye’nin halk tarafından seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı öldürülüyor. Ancak Tanrıların Şatosu’nu okuyunca bunun başlangıç olduğunu, devamında da dünya siyasetine yön vermek isteyen bir grubun planlarını görüyorsunuz. Tanrıların Şatosu’nda siyasi suikast ve ... Devamını Oku »
Sınırların aşıldığı gece
Nedense insan gençlikte vicdanının farkına pek varamıyor. Hattâ ileride ara ara karşısına çıkıp, kendi kendisini sorgulamasına neden olacak, yaptığı kimi olaylardan pişmanlık duymasını sağlayacak dürtülerinin olmadığını düşünüyor. İşte o gençlik döneminde yapılan bütün hatalar ilerleyen yaşlarda hayaletler olarak karşımıza çıkıyor. Jaume Collet-Serra’nın yönettiği başrollerinde Liam Neeson, Ed Harris ve Joel Kinnaman’ın oynadığı “Run All Night/ Gece Bitmeden” geçmişinde öldürdüğü insanların ... Devamını Oku »
Düşmanına âşık olmak
İkinci Dünya Savaşı’na ait oldukça fazla hikâye vardır. Özellikle sinemada bu hikâyelere bolca yer verilmiştir ve verilmeye de devam etmektedir. Normandiya Çıkarması ve Nazi zulmünden kurtarılan Yahudiler bu dönemi anlatan filmlerin konusunun çoğunluğunu oluştursa da arada o dönem işgal edilmiş bölgelerde günlük hayatın değişimini anlatan yapımlar da karşımıza çıkıyor. Saul Dibb’in yönettiği başrollerinde Michelle Williams, Kristin Scott Thomas ve ... Devamını Oku »
Kahramanlar ve canavarlar
Bazen eldeki malzemeler ne kadar iyi olursa olsun, yapılan şey istenen sonucu vermez. Harika bir polisiye romanı sinemaya uyarlamak için usta bir yönetmen, yetenekli bir senarist bulunur. Sonra filmin kadrosuna her biri diğerinden başarılı isimler eklenir, sinemaseverler filmi heyecanla beklemeye başlar ancak perdeden görünen, beklentilerin çok altında bir filmdir. Tom Rob Smith’in oldukça ses getiren romanı “Child 44/ 44. ... Devamını Oku »
Feminist bir vampir hikâyesi
Kimi zaman bir sanat eserini daha hoş kılan unsur içinde kendisinden önce yapılmış önemli eserlere atıf yapmasıdır. Mesela bir romanın alt metinlerinde klasiklere benzer yapısı veya bir filmin sadece dikkatli izleyicileri tarafından bilinecek şekilde başka filmlere ufak atıflar yapması gibi… Ana Lily Amirpour’un önce kısa film olarak çektiği ve İran’da Nur Film Festivali’nde ödül kazanan “A Girl Walks Home ... Devamını Oku »
Hayatımızın dönüm noktası
Bu yılın Oscar şampiyonu “Birdman or the Unexpected Virtue of Ignorance/ Birdman veya Chailliğin Umulmayan Erdemi”nde tiyatronun kulislerinde, odalarında ve koridorlarında olanları görmüştük. Filmin sonunda ise kimi eleştirmenlere göre Riggan Thomson’un tiyatroya yeni bir soluk getiren performansını izlemiştik. Barry Levinson’un yönettiği ve başrollerinde Al Pacino ile Greta Gerwig’in yer aldığı “The Humbling/ Dönüm Noktası” ise sanki Birdman’in kaldığı yerden ... Devamını Oku »
Diktatörler halkı bunaltır
İnsanın kendinden vazgeçtiği, ölümü göze aldığı zamanlar vardır. Bazen sadece düzenin değişmesi için eski korkularını arkasında bırakıp isteklerini bağırır insan, başına ne geleceğinden korkmadan. Çünkü artık korkmaktan ve istemediği şartlarda yaşamaktan sıkılmıştır. Ve belki gelecek nesillerin daha iyi şartlarda yaşamasını umut etmektedir. 2009 yılında İran’daki Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ve sonrasında onbinlerce insan korkusuzca bağırdı. Tutuklanmayı, hapse atılmayı, işkence görmeyi hattâ ... Devamını Oku »
Korku sinemasını yeniden tanımlayan film
Tobe Hooper’ın oldukça kısıtlı bir bütçe ile çektiği ve korku sinemasındaki çoğu klişenin ilk kez kullanıldığı “Teksas Elektrikli Testere Katliamı” 40. yılı nedeniyle yeniden sinemalarda Kötülüğün insanı çeken ilginç bir yanı vardır. Normalde yaşadığımız toplum içinde, birtakım ahlak değerleriyle birlikte kendi normlarımızda iyi olmaya çalışırız. Her ne kadar kötülükten, kötülük yapmaktan uzak durmaya çalışsak da bunu pek başaramayız. Ne ... Devamını Oku »
Will Smith Yılmaz Erdoğan’ı tanısaydı
Will Smith Hollywood’un en güçlü aktörlerinden biriydi, ta ki 2013 yılında oğlu Jaden ile oynadığı ve M. Night Shyalaman’ın yönettiği After Earth/ Dünya: Yeni Bir Başlangıç gişede çakılana kadar. Smith’in de ifade ettiği gibi bu filmden sonra büyük bir hayalkırıklığı yaşandı. Şimdi ünlü oyuncu yeni bir çıkışın peşinde; ancak son filmi “Focus/ Fokus” bunu başarabilecek gibi değil. Biri usta diğeri ... Devamını Oku »