Türk Dil Kurumu sözlüğünde, saray soytarısının anlamı üzerine bir şeyler ararken, T. Oflazoğlu’na ait, “Çirkin bir oyun bu. Soytarıların zaferinden tehlikeli sonuçlar çıkarıyorsunuz,” sözüne rastladım. Arasam Doğu Perinçek’in, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) savunması üzerine söylenenleri bundan daha iyi özetleyecek başka bir cümle bulamazdım. Neresinden başlasam ki? İsterseniz Perinçek’in şu sözlerinden başlayalım. Dinlemeye aşağı yukarı 1:54:45’ten başlayın. http://www.echr.coe.int/Pages/home.aspx?p=hearings&w=2751008_28012015&language=lang&c=&py=2015 Perinçek, konuşmasında ... Devamını Oku »
Yazar Arşivi: Taner Akçam
Türkiye 1915 ile nasıl yüzleşmeli
ABD ve Almanya, tarihle yüzleşmenin iki ayrı modeli sayılmalı. Almanya, İsrail devleti ve Yahudi Diasporası ile uluslararası bir antlaşma yaparak ve tazminat ödeyerek sorunun çözümü yoluna gitti. Ayrıca soruna elbette ülke içi sorun olarak da yaklaştı, tarihle yüzleşmeyi ve Nazi cinayetleri hakkında toplumu eğitmeyi, yöneltilecek tüm eleştirilere rağmen, Alman kimliğinin ayrılmaz bir parçası yaptı. ABD ise sorunu esas olarak toplumsal ... Devamını Oku »
Hrant Dink ve 1952 Luxemburg (4)
Türkiye’nin tarihi ile yüzleşmesinin giderek ABD’ye benzemeye başladığını iddia ediyorum. ABD ile kıyaslamama elbette, “çok iyimser olduğum” itirazı yapılabilir. Ama bu itiraz tartışmanın özünü yakalamaktan uzak. Çünkü ileri sürdüğüm görüşün “iyimser veya karamsar” olmakla alakası yok. Türkiye tıpkı ABD gibi olacak, diye bir iddiam yok. Türkiye ABD’nin çok kötü bir kopyası olarak da kalabilir. Hep öyle olmuş zaten. Sorun Türkiye’nin ... Devamını Oku »
Hrant Dink ve 1952 Luxemburg (3)
Türkiye’nin Ermeni soykırımı ile uğraşmasının ABD’nin, bizlerin Kızılderili olarak tanımladığı Yerli Milletlere yönelik yapılan katliam ve imhalarla uğraşmasına benzemeye başladığını söylüyorum. Bugün ABD’de, Yerli Milletlere karşı tarih boyunca yapılan haksızlıklar son derece rahat ve açık olarak tartışılır. Konu hakkında yüzlerce kitap yayımlanmıştır ve tartışılmasının önünde hiçbir engel yoktur. Üniversitelerde konu ile ilgilenen kürsüler mevcuttur. Fakat bu kürsüler, doğrudan katliam- soykırım ... Devamını Oku »
Hrant Dink ve 1952 Luxemburg (2)
Hrant için adalet arayışı ile 1915 için adalet arayışının buluştuğunu söylüyorum. Bu biraz da malumu ilam gibi bir şey. Eğer öyleyse 1915 için aradığımız adalet nedir? Ermeni toplulukları ne tür bir adalet arıyor, biz Türkiyeliler ne tür bir adaletin peşindeyiz? Gerçekten 1915 için ne istiyoruz? 2015 boyunca, 24 Nisan öncesi ve sonrası bu soruyu tartışacağız. Artık şunu görmek durumundayız: Ermeni ... Devamını Oku »
Hrant Dink ve 1952 Luxemburg
Yazı başlığı ne anlama geliyor, biraz merak konusu olsun! İşin sırrı, Hrant Dink’in öldürülmesinin 8’inci yılında atılan “Yüzleşin Hrant ile Soykırım ile”; “1915’ten Hrant’a Soykırım Sürüyor” pankartlarında gizli. Başlıktaki sır bir soru ile doğrudan bağlantılı. Acaba Hrant Dink cinayeti niçin unutulmadı, unutulmuyor? Niçin Hrant için düzenlenen anma törenleri her yıl daha çok artıyor? Bu ülkede çok siyasi cinayetler işlendi. Hrant ... Devamını Oku »
Sarıkamış’ta savaşan Ermeni askerler ve esaret mektupları
1922 yılında Paris’te Ermenice bir kitap yayımlanır; kitabın adı Acı Çekenlerin Sesi (Tsayn Darabelots), yazarı B. Donabedian’dır. Aslında Donabedian’ın kitaba yazdığı önsözde söylediği gibi, kitabın tek bir yazarı yoktur. Yüzlerce farklı kişi tarafından yazılmış mektupların biraraya toplanmasından oluşmuştur. Mektupların hemen hepsi, soykırımdan kurtulmuş veya kurtulup kurtulamadıkları henüz daha belli olmayan Ermeniler tarafından 1916-1919 yılları arasında yazılmıştır. Her bir mektup, yaşananların ... Devamını Oku »