Birazcık olsun aklı başındadır diye umduğum, biraz da namuslu olmalarını beklediğim AKP’lilere şaşıyorum, en çok. Böyle kimseler kalmadı mı, aralarında acaba? “Başkan…başkan” diye tutturan Erdoğan’ı, ille başkan yapacaklar da ne olacak? İktisat kitaplarının bile yazmadığı “faiz düşerse enflasyon da düşer” kerametinin, bize en az yüzde otuz beş devalüasyona patladığı o sığ ekonomi bilgisiyle, hiçbir hukuk kitabının ... Devamını Oku »
Yazar Arşivi: Namık Çınar
Suriye’ye taarruz Erdoğan’ı kurtarır mı
Yapar mı, yapar! Hiç kuşkum yok! Tabii, güvenim de yok. İktidardan düşmemek için, orduyu gözünü kırpmadan Suriye’ye de sokar, ülkeyi her türlü ateşe de atar. Dün bizim gazetenin yazdığı gibi, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in bu konudaki sarsıcı açıklamalarını hiç de yabana atılır bulmuyorum. Ne diyordu Gürsel Tekin? Erdoğan’ın en geç iki gün içerisinde ... Devamını Oku »
Orduyu siyasete Erdoğan bulaştırıyor
Tam bir sarmal! Gerçeği yazacaksan, deliliğin ortalıkta gömleksiz dolaştığını söylemek, dilinin ve kaleminin ucuna gelen ilk şey oluyor. Bu da seni eninde sonunda mahkemelik yapmaya yetiyor. Bir seçeneğin daha var tabii: O da yalakalık yapmak. Karakterin müsaitse, üstelik epeyi de kârlı. Gelinen nokta bu! Hem, yaşananlar o raddeye vardı ki, hangi birini anlatacaksın? ... Devamını Oku »
Merkeziyetçiysen AB’ye giremezsin!
Hafta başında GYV Abant Platformu’nun düzenlediği, tartışma konusu “Ademimerkeziyet ve Yerinden Yönetim” olan Taksim Buluşması’na ben de katıldım. Nazik daveti için Genel Sekreter Sayın İbrahim Anlı’ya teşekkür ederim. Konuşmacılardan biri de, tıpkı benim gençliğimin okunmadan solcu olunamayan yastık altı kitaplarından sayılan Pulitzer’in “Felsefenin Başlangıç İlkeleri” ile “Felsefenin Temel İlkeleri” o gün için ne idi ise, kendi konusundaki yalınlığıyla ... Devamını Oku »
KCK nedir, biliyor muyuz gerçekten
HDP ile ilgili eleştirel yazılar yazıyorum diye, bana Kürt düşmanlığı serzenişinde bulunanlar var. Haksızlık bu! Çünkü bana göre çağdışı bir Ortadoğulu olmaktan öteye gidemeyen, lâkin kimi Kürtlerin önder bellediği Öcalan’ın kafasından uydurduğu, hiçbir bilimsel veriye dayanmayan, ilkel, maceracı, antidemokratik ve dayatmacı “KCK Sözleşmesi”, bütün Kürtleri bağlayacak şekilde orada öyle kapı gibi durduğu sürece, hiçbir süslü lâf beni böyle ... Devamını Oku »
Öncelik, AKP’den kurtulmak olmalıdır
İyi de, yarın yapacak “güncel” denen bir şeyler de yok mu? Geçen yazımda toplumların uzun soluklu değişimlerle yol aldıklarını söylemiş olmam, kollarımızı kavuşturup kaderimizin tecellisini oluruna bırakmamızı gerektirmiyor. O değişimler ki, göz, gez ve arpacıktan geçen nişan hattındaki bir “çıt”lık nüansın uzaktaki hedefte metrelerce sapmaya yol açmasındaki gibi, zaten son toplamda bizim bu küçük küçük, yeni yeni biçimlere ... Devamını Oku »
Demokrasiye daha kaç fırın ekmek ister
Doğulu olmak demek, ister Müslüman olsunlar ister Ortodoks Hıristiyan, bu kapsama giren toplumlar 18. yy. sonu itibariyle bir yanardağ gibi patlayan Fransız Sosyal Devrimi ile onu izleyen İngiliz Sanayi Devrimini nasıl ıskaladılarsa; bu olguların günümüz süreçleri bakımından siyasal alandaki izdüşümleri olan Demokrasiyi de aynı şekilde ıskalamaları demektir. Lordun malikânesinde “emeğe dayalı kölelik” ya da “toprağa zorla bağlı bir serflik” ... Devamını Oku »
Şu seçim hayırlısıyla bir bitse!
Baktı ki bıktırıyor. Hemen tülün arkasına kaçıverdi. O konuştukça, AKP’nin oyları düşüyormuş. Oysa eskiden yükselirdi. Eee, nerden nereye! Daha dur, bunlar iyi günler! O nedenle teşekkür mitinglerinden vazgeçesi imiş. Teşekkür zaten işin numarasıydı. Nasıl ki eski zaman monarkları kâhinlere sormadan şurdan şuraya adım atmazlardı, şimdi bizimkisi de dizinin dibinden ayırmadığı anket şirketlerinin ... Devamını Oku »
HDP’ye oy vermek ya da Türkiye’nin Erdoğan-Öcalan açmazı
Bu yazıyı yazmamak olmazdı. Netameli bir konu, çünkü. Bazıları için durum, aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık vaziyetleri olmakla beraber; şu bizim yerli “Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi”ne seçenek bulmak bakımından önümüzdeki seçimde HDP‘ye oy vermek, kimilerini daha şimdiden arpacı kumrusuna çevirmişe benziyor. Erdoğan‘ın ekmeğine yağ sürmeyi, hele benim gibi biri asla istemez. Fakat HDP gerçeğini de ... Devamını Oku »
Demokrasiler ve diktatörlükler
Biz gene, sevgili dostlarım, şu küçücük yerimiz el verdiği nispette ve öyle bilgiçlik falan da taslamadan, “Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökleri”ni ufak ufak eşelemeyi sürdürelim, istiyorum. Ama önce, internete girip de bir önceki yazıma şöyle bir göz atmanızı diliyorum. Sanayi öncesi dünyadan çağdaş dünyaya geçişte kimi toplumlar, başlıca üç yol izlediler: Toprak sahibi aristokratlığın ve köylülüğün ürettiği geçmişe özgü değerlerin ... Devamını Oku »